21 Haziran 2012 Perşembe

"Olmaz" dedi ve ben buna hiç şaşırmadım. Saçma bir neden de sundu, sırf bir neden sunmuş olmak için. Ben çok daha iyi nedenleri önceden biliyordum zaten. O yüzden çok da kurcalamadım. Benden önce aynı soruyu başka şekillerde başka yerlerde soran herkese de "Olmaz" dediğini tahmin edebiliyordum, çünkü o bir olmazcıydı, tarz meselesiydi yani. Bence şu hayatta yapılmış en mucizevi veheyecan verici makina saattir. Her gördüğünde insanı şaşırtabilir, iki kere baktığında aynı şeyi göstermez çünkü. Diyelim ki aynı şeyi görmek için her gün aynı zamanda saatine baktın -kimse bakmaz aslında ya benim boş zamanlarımda bunu yapmışlığım var itiraf ediyorum- ve aynı saati tekrar gördün. Öyle olunca tam  aynı şekli gösterdi gibi hissediyorsun ama üzerinden o kadar zaman geçmiş oluyor ki sanki böyle yeniymiş gibi, sanki saatim tam da oraya ilk kez gelmiş gibi ve bir daha asla akrep, yelkovan ve saniye göstergeci (ezikliğine üzülmüşümdür hep saniye göstergecinin, sadece saniyeyi gösteren bir saatim olsun istedim hep, soranlara sadece önümüzdeki dakikaya 20 saniye kaldı diyebileceğim bir saatim) tam bu şekilde duramayacakmış gibi. Zaman hep ileri hareket eder derler, bu gerçekte hep doğru değildir. Gerçekte, olmazcılar için zaman saat gibi ilerler. Kendileri değişsin ama aslında dünya hiç değişmesin isterler olmazcılar. Sürekli ilerlediğini aslında sizin de onun gibi ilerleyebileceğinizi anlatırlar sizlere. Zaman ciddi bir kavramdır dostum, nasıl ki bir saat asla yanlış vakti göstermemeli ise olmazcı da yanlış yapmamalıdır. Yapsa bile basit bir ayarlama gerekir düzeltmek için herşeyi ve kaldığı yerden hiçbir şey olmamış gibi devam eder. Etrafındaki insanlar hayranlıkla izlerler olmazcıyı, tik tak tik tak tik tak... Zamanı öğrenmek için saate bakmak veya saati sormakla, yapman gerekenleri öğrenmek için insanların onayına bakmak veya onayını sormak çok benzer hareketlerdir. Gerçekten kaybolmamışssan saatin kaç olduğu hakkında hep bir fikrin vardır ama her zaman kesin olmasını istersin, sorarsın o yüzden cevabını bildiğin soruları. Bu yüzden hep tekdüzedir işte olmazcının hayatı, çok büyük değişiklik olmaz ama hep kıskanılır bir taraftan. Çünkü güçlü ve istikrarlıdır, hep ilerler bir de. Kıskanır da olmacı kıskanıldığı gibi, kıskanmasının nedeni yanlışa tahamülü olmamasıdır. Şimdi kalkıp bana, "Olmaz" dese ve olmasa zaten dert yok, olmamasının en ufak bir ihtimali varsa zaten asla "Olur" demez, ama ya "Olur" derse ve gerçekten olursa! İşte bunu kıskanır, çünkü onun tam yirmidört saat sonra nerede olacağı bellidir, herkesin de belli olsun ister. Saatin sayılardan oluşması çok üzücü gelir bana, keşke saati mühendisler değil de psikologlar bulmuş olsalardı, bu kadar acımasız olmazlardı en azından zamana karşı. bir de keşke ben psikolog olabilseydim. Bir olmazcı bana gelip aslında neler neler yapmak istediğini ama nelerin neden olmayacağını uzun uzun anlatsaydı. Çekmecemden bir tane sadece saniye göstergeci olan bir saat çıkarıp koluna takardım ve "Her olmaz diye düşündüğünde bu saniyeye göstergecine bak, şimdiki zamanın sadece dönüp durduğunu göreceksin" derdim.

Hiç yorum yok: