5 Ağustos 2007 Pazar

Güzellikler... Aklımda ama yanımda değil. Peki nerde?

Timur, "Bire bir savaşta geçerli olan ne varsa, toplu savaşta da geçerlidir. Ozan nice yüreğiyle konuşur, yiğit de öyle yüreğiyle vuruşur. Ama liderin yiğitliği savaşın kazanılmasıdır. Bir de yürekle kazanılan savaşlar vardır ki, en geçerlisidir." der. İki kişilik savaşı anlar gibiyim. Topyekün savaşın liderliği de anlaşılır. Peki tek kişilik savaş...

Ya insanın savaşması gereken kişi kendisi olursa, o zaman ne yapmalı. Yiğit, savaşmaktan kaçmaz, savaştığı kişi kendisi olsa ve her halükarda yenilecek olsa bile. Kim kendine karşı yüreğiyle savaşabilecek kadar cesurdur ki?

Hayatımı etkileyen kavramlardan bir tanesi, "öteki" kavramıdır. Senin kafanda bir çağlaryalı var, bu yazıyı okurken düşünüyorsun onu, biçimlendiriyorsun, tanımlıyorsun. kafandaki kişi "öteki" oluyor ve hiç bir zaman gerçek çağlaryalı olamıyor. Basit açıklama böyle diyelim. Genel soru "insan öteki midir, yani diğer insanların kafasında canlandırdıkları kişilerin toplamı mıdır, yoksa kendisi midir?". Bu soru hakkında uzun zamadır düşünmeme rağmen, cevabını yazmakla uğraşacak değilim. Benim derdim başka. Soru ,yada sorun diyelim, şu ki, "Ya insan kendi içinde, kendisi için bir öteki yaratırsa?"

Genelde uzun süre kendine dışarıdan bakmaya çalıştığında gerçekleşen bir durum sanırım bu. Sonuç bir kısır döngü. Kendi içinde bir sen varsın ve o sen değilsin. Sanırım yeterince açık değil. Bir çeşit ,bilinçli bir şekilde, olduğun şeyleri yadsıyıp, olmadığın bir şey olduğuna kanaat getirmek diyelim. Anlattığım tanıma uyabilmesi için bir ayrıntı gerekli. Örneğin, kendisinin akıllı olduğuna inanan bir aptal bu sınıfa girmez, bahsettiğim kendisini aptal zanneden akıllı biri. Yani gerçekleri yadsımaktan bahsediyorum.

Ne dediğimi biliyor muyum acaba?

"Kendi ötekisi" kişinin olduğunu zannettiği kişi. Bir çok şeyin gizli nedeni belki. Eğer bir insanın "Kendi ötekisi" kendisiyle alakasızsa, işte o zaman o kişi çok tehlikeli olur. İkiye ayrılır burda da, eğer kendisinden yukarıda bir "Kendi ötekisi" yaratırsa etrafı için, eğer kendinden daha aşağıda bir "kendi ötekisi" yaratırsa kendisi için çok tehlikelidir. "Aşağı kendi ötekisi" sanırım hastalığıma koyduğum teşhisin bir ismi.

Şimdi savaşmalıyım, içimdekiyle savaşmalıyım. Bütün yüreğim ve cesaretimle, dengeyi kurmak için çaba sarfetmeliyim. Yoksa günden güne çürüyeceğim. Aynı şu an içimin acıdığı, kalbimin sıkıştığı gibi. Eğer çağlaryada yaşamak istiyorsam, olduğum şey olmalıyım. Bütün yüreğim ve cesaretimle savaşmalıyım.

Nerde mi? Yanımda değil, ama aklımda... Bütün güzellikler...

Hiç yorum yok: