18 Eylül 2008 Perşembe

Yazmalı ya, tabi ki yazmalı...

Similasyon, bir şekilde bir durumu öngörmek için, o durumun sanal şartlarının oluşturulduğu sistemlerdir. Yani bir şeylerin "hayali"si gibi. Ortaokuldayken hayat üzerine düşündüğüm bir sırada bişey farkettim ki, herşeyi yaşamam mümkün değil. Yani bütün insan özelliklerini hayatımda test edemem. Bu yüzden bir çeşit similasyon geliştirmeye karar vermiştim. Şöyle ki o zamana kadarki hayatımdan 8 tane beni etkileyen, hayatımda önemli yeri olan olayı seçtim ve yaratmaya çalıştığım her yeni kişiliği bu similasyon yani bu sekiz olay üzerinden denedim. bu 8 olay şu anda belli eksiklikleri yüzünden 13e çıkmış durumda.

Anlatması zor, ama örnek verilebilir. Bir seferinde bir kişiyle tanışmıştım, garip biriydi, mutluydu, en azından mutsuz değildi, mutsuz olması için bir sebebi yoktu. Beni tanıyanlar mutluluk takıntımı bilirler sanırım, mutlu olmak zordur. Ama o beceriyordu... Onu tanımaya çalışıyordum, kişisel özelliklerini alıp, kendi kafamda onun bir kopyasını, yani ötekisini yaratıp, sonra o ötekiye kendi vücudumu ekleyip, nasıl bir hayatı olduğunu anlamak için similasyonu kullanacaktım.

Ve tanımaya başladım, konuştum, anlamaya çalıştım, sorunlardan problemlerden konular açtım, canını sıkan durumlar yarattım hatta ve özellikleri,yaptıklarını kaydettim kafama. Tabi ki kendine has bir kişiliği vardı ama temel nokta şuydu: "Takma ya"... Basit gibi görünüyor ama değil, takmıyordu, önemsemiyordu. Ve ben de takmayan bir çağlar yarattım kafamda, rahat olan, sorunlarla uğraşmayan, sadece geçiştiren ve canını hiçbir şeye sıkmayan... Ve bu çağları 13 farklı olay yada duruma tabi tutup, hayal ederek sonuçlarını gözlemledim...

Sonuçlar genelde başarısız olur. Tanıdığım üst düzey diyebileceğim insanlar bile bu 13 olayın 4-5 tanesinde çok kötü sonuçlar elde ederler. Bu 13 olay ve hangi kişiliklerin nasıl bir performans sergilediği benim kendi içimde özel bir sırdır. Ama bu "takma ya" durumunu yazmak istedim çünkü sonuçlar mükemmele yakındı. 13 testin tamamında harika sonuçlar elde ettim. Bütün durumlardan sorunsuz sıyrılabiliyordu. Benim için büyük bir şaşkınlık ve şoktu, çünkü mümkün değil zannediyordum...

Kafam çok karıştı, bütün olduğum kişiden vazgeçip, öyle olmayı düşünüyordum. Sonuçta ben 13 testi geçemiyordum, sürekli açıklar veriyordum ama o geçiyordu. Bu durum bir kaç gün sürdü, sonra anladım ki o kadar basit değilmiş...

"Takma ya" harika bir kelime ve bir durumu kafaya takmamak çok güzel birşey gibi ama değil. sadece bir çeşit "uyuşturucu". Derdin problemin varsa ilk anda alıyorsun, bütün problemlerin çözülüyor, istisnasız hepsi erteleniyor. Ama bu o kadar kolay bişey oluyor ve o kadar seni mutlu ediyor ki, bir daha ki sıkıntında tekrar alıyorsun bu uyuşturucudan, bir daha ve bir daha... Sonra bağımlılık yapıyor "Takma ya". Farkına bile varmadan hiçbir sorununu takmamaya başlıyorsun, hatta sorun çıkarma ihtimali olan hiçbir şeyi takmıyorsun. Öyle bir noktaya geliyor ki, etrafındaki insanlar kendilerini değersiz hissediyorlar çünkü sorun çıkarma ihtimalleri yüzünden onları da takmıyorsun, sürekli her konuda kararsız kalıyorsun (mesela olayların bir tanesinde oturduğun bir cafede yemek seçmen gerekiyor ama seçemiyorsun) çünkü seçimlerinin ve karalarının sonuçlarını takmıyorsun, sürekli "farketmez" demeye başlıyorsun, hayatta senin için değerli olan şeylerin her biri yavaş yavaş değersiz olmaya başlıyor çünkü değersiz şeylerin yanında değerli şeyleri takmayı da beceremiyorsun, sonunda yalnız ve mutsuz oluyorsun... Hatta öyle bir an geliyor ki, hiçbir şeye değer vermediğin hayatında, hayatın kendisini bile takmıyorsun...

Tanıdığım kişi henüz son aşamalara gelmemişti ama geleceğine eminim ve onun için üzülüyorum... Similasyon başarısız olmuştu, çünkü sürekli kısa vadedeki olayları ölçüyordu, o olayları tekrar tekrar yaşadığında iğrenç sonuçlar ortaya çıktı. Arkadaşıyla ilgili bir sorunu ilk seferde hemen çözdü ama altıncı yedinci seferde arkadaşı onu görmemek üzere uzaklaştı. Hiç bir uyuşturucu gerçek mutluluğu tattırmaz...

"Takma ya"yı bir süre de olsa istemeden daha doğrusu farkında olmadan denedim zararlarını görünce vazgeçtim kullanmaktan, alışkanlık yapmadan vazgeçmek istedim ama bazen canım istiyor... Sadece bazı şeyleri geride bırakıp gitmek istiyorum ama yapmıyorum, yapmamalıyım, kimse yapmamalı...

Çok öksürüyorum ve öksürüken canım çok yanıyor, bir taraftan geçsin istiyorum tüm acılarım bir anda, bir taraftan da nasıl geçireceğimi bilmediğim sürece acılarımın daha da büyüyerek geri geleceğini biliyorum...

Hiç yorum yok: