10 Kasım 2007 Cumartesi

Kim beni önce adaya kapatıp sonra pazarlık yapıp hayatımı mahfeden?

Adadayım, yalnız ve tek ihtiyacı beslenmek olan bir adam. Ve bir kişi bana soruyor: "Sana bu adada beslenmen için iki yol sunuyorum. Birincisi sınırsız domates veririm sana, istediğin kadar yersin. İkinci şansın ise elma, muz ve üzüm. Ama şunu bil ki eğer elma muz ve üzümü seçersen, bunların ne zaman eline geçeceği belli olmaz. Bakarsın 1 hafta hiçbişey gelmez, bakarsın önüne yığılır yiyecekler. Hangisini seçiyorsun?". Ben domates sevmem ki...

Anaokulunda öğleden sonralarını yiyecek meyve veya sebze verirlerdi. Beş yaşındayken, bir gün domates ve salatalık geldi. Ben salatalıkları yiyip, domatesleri bıraktım. Öğretmenim bunu kabul etmedi. Yan sınıftaki sarışın ve korkutucu öğretmenin yanına götürdü beni. Önce kızdılar yemediğim için, sonra tek başıa bekleme cezası aldım, bitirene kadar masadan kakmayacaktım. Uzun süre önümdeki domatesleri inceledim. Uzu süreden sonra, geldiler. Sarışın hocanın yardımcısı kollarımı arkadan tuttu, sarışın hoca ağzımı elleriyle açık tuttu ve kendi hocam domatesleri ağzıma tıkamaya başladı. O gün bu gündür domates yiyemem; ama sadece o günkü şekliyle hazırlandığında.

Şimdi ben ne seçeceğim? Meyveleri seçersem, mutlu olurum ama ya 1 hafta, 1 ay vermezlerse hiç. Nerden bilecem ki? Yaşamak, mutluluktan daha mı önemli? Veya sevdiğin şeyi yemekten? Kaderimi onun eline mi bırakacağım yani? Domates, her acıktığımda aklıma gelmez mi peki? gelir tabi ve o zaman derim ki "Ben vazgeçtim, hadi bana domates ver." o da tamam der, "Ama emin misin?". Eminimdir açımdır çünkü. Domatesi alır ve şuursuz yerim. Doyduğum an ağzımda o nefret ettiğim tadı hissederim ve derim ki "Ben bununla yaşayamam, bana istersem açlıktan öleyim yinede meyve ver.", o da peki der "Ama bir daha değiştiremeyeceksin.". Kabul ederim, ta ki acıkıncaya kadar....

Bir gün anlarım ki, meyve yemenin tek yolu en çok acıktığın an bile dayanmayı becerip, domates yemeden durabilmektir. Bir kez iradeni kabul ettirdin mi, ondan sonra istediğin kadar meyve yiyebilirsin. Peki şimdi ne yapacağım?

Acaba kafamdaki kötü anılarını silip domatesle mutlu olabilir miyim? Onu da denedim, olmadı.

Hayatımda bir kez olsun iradeli davranıp, dayanmalıyım. Çağlarya'dayım, denize kıyısı olmayan uzak bir adada. Meyve yiyip mutlu da olamayacaksam, etmişim böle hayatın içine varsın olmasın...

Beni buraya kapatanın inadına bir gün kurtulacağım burdan, ve o gün......

Hiç yorum yok: